Abhazya'da Meydana Gelen Kriminal Olay

Atalarının vatanına gelip işyeri açan, Abhazya’ya katma değer üreten, meslek sahibi kardeşlerimizin başına gelen bu olayı, münferit bir olay olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Sonuçları tarafından geçmişte daha vahim olaylar yaşandı ama, onlar toplum tarafından tolore edildi. Abhazya yeni savaştan çıktı dedik, düzeni tesis etmek zaman alı dedik. Ama günümüzde yaşanan bu olayın artık geçerli bir mazereti yok.

Bu olay maalesef Abhazya-diaspora ilişkilerini sabote edecek bir potansiyele sahip. Büyük bir tehlike bekliyor bizi, bu olayın altından hep beraber kalkmamız gerekiyor. Olayı münferit, sıradan bir olay olarak kabul edersek yanlış yaparız. Pek çok değişkeni içinde barındıran bu olayı günümüzde Apsuvalıkla, aleyşa ile de çözemezsiniz. Başta entegrasyon olmak üzere pek çok sorun orta yerde dururken, Abhazya’ya gel yerleş sana vatandaşlık verelim ev verelim demekle de olmaz. Bugün Abhazya’da arkanızda güçlü bir sülaleniz yoksa iş yapmanız olanaksız. Bunu siz benden daha iyi biliyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, şahsım olarak Abhazya ile iletişimim 1975 yılında (18-19 yaşlarında) başladı. Abhazya’ya ilk defa geliş tarihim 1990 yılına dayanıyor. O tarihten sonrada, savaş esnasındada pek çok defa büyük bir coşkuyla Abhazya’ya geldim. Pek çok insanımızı Türkiye de ağırladım. Bizler diasporada Abhazya sevgisiyle büyüdük. Buraya her gelişimizde, herkes bize kucak açtı, sevgilerini gösterdiler. Bugün olan bu olay karşısında tepki göstermeyen bu insanlar nereye gitti bizim her gelişimizde kucak açan, sevgiyle bağırlılarına basan, farklı dini inanışlarımızı problem etmeyen, kardeşlerimiz geldi diye boynumuza sarılan insanlarımız azınlıkta mı kaldı. Niye bu olay karşısında top yekun bir tepki koyulmadı. Avanta para kazanmanın, mafyoz yapılanmanın esiri olup değerlerimizi mi kaybediyoruz.

Değerli arkadaşlar, ben SAD’ın başkanlığını yürütüyorum. Sakarya’daki Abhaz toplumunu temsil ediyorum. Bildiğiniz gibi Sakarya Abhaz Nüfusunun en yoğun olduğu bölge. Bu olay Türkiye’de nasıl olduysa ulusal basında da çıktı. Dolayısıyla bu konudan toplumun haberi var. Toplumda olumsuz bir hava var. Bu havanın diaspora-Abhazya ilişkilerine ciddi şekilde zarar vermesinden korkuyoruz. Abhazya’yla ilişkilerimizi nasıl geliştiririz, üyelerimizin vatandaşlık benzeri isteklerini nasıl yerine getiririz, bağlarını nasıl güçlendiririz diye düşünürken başımıza gelen olaya bakın. Değerli arkadaşlar, Abhazya olmadan 40-50 yıl sonra Sakarya da Abhazca konuşan kimseyi bulamayız, çocuklarımızın-gençlerimizin geleceğini kurtaramayız. Kısaca diasporadaki toplumsal geleceğimiz Abhazya’ya bağlı.

Bizler diasporada federasyon ve dernekler olarak tek isteğimiz ekonomik olarak ayakta durabilen, dışarıya bağımlılığı azalan, saygın bir ülke olmasıdır. Bizler Abhazya’nın güçlenmesi ve daha iyi tanınıyor olabilmesi için de tüm çabamızı gösterme kararlığındayız. Bu konuların Abhazya’da da aynı derecede ciddiye alınması gerektiği düşüncesindeyiz.

Abhazya-diaspora açısından, yaşanan bu olayı hasarsız atlatmamız gerekiyor. Artık karar vereceğiz. Ya mafyanın, avantanın, rüşvetin, gücü yetenin hüküm sürdüğü 3. Dünya ülkesi olacağız. Ya da demokratik-hukuk devleti inşa ederek, dünyanın neresinde olursa olsun her Abhaz’ın eşit vatandaş olduğunu kabul ederek, Ardzınba’nın yolundan gideceğiz. Başka seçeneğimiz yok.

Umut ediyorum ki, bu yaşadığımız olay bir milat olur. Elbette tüm sorunlar bugünden yarına çözülmez ama ortaya ciddi bir irade konur. Bizde bunu görürüz.

Sonuç olarak;

1 – öncelikle bu olay Türkiye’den gelen birinin başına geldi. Bana ne demeyecek bir kamuoyu, duyarlı bir toplum yaratmak.

2 - bu elim olayın takibi, davacısı ac devleti olmalı, kurumlar olmalı. Mağdur kişilere bırakılmamalıdır. Olayın hukuksal prosedürünü takip etmek ve kamu vicdanını tatmin edecek bir sonucun ortaya çıkarılması ac devlet yetkililerin sorumluluğunda olmalıdır.

3 – içinde pek çok değişkenin olduğu bu olayı münferit bir hadise olarak görmeyip, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel bir sorun olarak değerlendirerek, demografya ve federasyonun önderliğinde, içinde bilim insanlarının, araştırmacıların ve üniversitenin olduğu bir çalıştayı hem Abhazya’da, hem de Türkiye de düzenlemek. Ve bu çalıştayın sonuçlarının rapor haline getirerek devletin en üst yetkililerine sunmak.

4 – somut bilgiler olmadan konuşmayı ve komple teorilerini sevmem ama bu olayın demografya kurumunun güçlendirildiği, Abhazya Cumhuriyeti devlet başkanının diasporayı ziyaret etmek istediği, başkanlık delegasyonunun Türkiye’de bulunduğu, şehidimiz Efkan Tsıbanın kabrine çelenk koyduğu, köylerimizi ziyaret ettikleri bir zaman diliminde, bu olayın gerçekleşmesi acaba tesadüf mü. Bu olayın arkasında Abhazya-diaspora ilişkilerinin bozulmasından medet uman dış güçler olabilir mi. Bu güçlerin bu tür mafyoz grupların içine sızması pek de zor olmasa gerek. Bunun bir provakasyon olabileceği yönününde ortaya çıkarılması Abhazya Cumhuriyeti Devlet yetkililerin sorumluluğundadır. 20.08.2018